Hayko Bağdat
AKP değil Kürtler haklı
Kobane Davası adı altında yürütülen devlet operasyonu 16 Mayıs Perşembe günü sonuçlanacak gibi görünüyor. On sekizi tutuklu yüz sekiz kişi için cezalar kesilecek.
Sanıklar için düzenlenen iddianamede 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet, 29'ar kez "öldürmeye teşebbüs”, 3 bin 777'şer kez "mala zarar verme", 25'er kez "alıkoyma", 395'er kez "hırsızlık", 15'er kez "yağma", 308'er kez "iş yeri ve konut dokunulmazlığı ihlali", 13'er kez "Türk bayrağını yakma", 7'şer kez "Atatürk'ü Koruma Kanununa muhalefet etme” gibi suçlamalar mevcut.
Demirtaş'ın dosyasında “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “terör örgütü propagandası yapma”, “suçu ve suçluyu övme”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme”, “halkı kanunlara uymamaya tahrik etme”, “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “suç işlemeye alenen tahrik etme”, “halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma” gibi suçlamalar var.
Kısacası Kürt halkının sivil siyaset umuduna son çiviyi çakmak üzereler. Seçilmişlere, hiçbir şiddet eylemine müdahil olmadıkları halde defalarca müebbet hapis cezası verecekler. Siyaset yapma haklarını ellerinden alacaklar. Bu dava ibret-i alem olacak. DEM Parti’yi hareketsiz ve çekingen hale getirmek için yüklenecekler. Ardından büyük askeri operasyonlar başlayacak. Hem ülkedeki Kürtler, hem bölgedeki Kürtler, Türk devletinin düşman hukukuna maruz kalacak.
HANİ NORMALLEŞECEKTİK?
Sanıyorum önümüzdeki en karamsar tablo böyle tarif ediliyor. Kürtler hazırlıklarını buna göre yapıyor.
Fakat hani “bizler” demokrasi güçleri olarak bir zafer kazanmıştık? Hani AKP iktidarı geriletilmiş, toplum üzerindeki ölü toprağını atmıştı?
Hani normalleşecektik?
Erdoğan bir cümlesiyle Selahattin Demirtaş ve binlerce masum insanı tutsak edebiliyorsa demokrasiye dönüşün kırmızı çizgisini nereden çekeceksiniz?
Özgür Özel’in seçim zaferi sonrası ekranlarda teşekkür ettiği Kürt demokratlara şimdi ne olacak?
Kürt savaşı üzerinden devleti soyan başta Ülkü Ocakları olmak üzere her köşede çöreklenmiş paramiliter güçleri, devletle çalışan narkotik mafyayı, çöken adaletin yerine geçen, sokak ortasında çatışmalara giren çeteleri nasıl durduracaksınız?
Irak ve Suriye’ye bomba yağdırıldığında Türkiye’ye sığınmak zorunda kalacak yüzbinleri nasıl karşılayacaksınız?
Açlık sınırında yaşayan bir ülkenin yurttaşları olarak tüm kaynakların F16 yakıtına, silaha, bombaya, mermiye, gardiyana, bekçiye harcanmasına nasıl katlanacaksınız?
Uluslararası hukuk gözlerimizin önünde çiğnenirken, insanların hürriyeti veya tutsaklığı hala tek bir adamın iki dudağı arasında saklı iken Tayfun’u, Can’ı, Çiğdem’i, Osman’ı Silivri’den nasıl çıkaracaksınız?
1 Mayısları Taksim’de nasıl kutlayacaksınız?
İstanbul Sözleşmesini nasıl geri getireceksiniz?
Genel seçimlere, yerel seçimlere, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, mahkemeye, adliyeye, polise, askere, hakime, savcıya nasıl güveneceksiniz?
AKP’nin değil Kürtlerin haklı olduğunu haykırmadan, savaşı değil barışı savunmadan, anadili, yerelden yönetimi, insanlık onurunu tanımadan nasıl medeni bir hayat kuracaksınız?
Kürt çocuklarına panzerler vurup öldürürken Çeşme’de festival yapabilmenin sevinciyle nasıl yetinebileceksiniz? Nasıl insan kalabileceksiniz?
Ey Özgür Özel, Kobane kumpas davasını sinenize çekerseniz ülkenizi nasıl normalleştireceksiniz?
Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. Esayan ve Mkhitaryan Ermeni okullarında eğitim aldıktan sonra, 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002 yılında Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007 yılında katledilen gazeteci Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’de Türkiye’nin bir çok şehrinde seyirci ile buluştuktan sonra, tüm dünyaya yayılan turneleri ile beğeni topladı. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteciliğe ve üretmeye devam ediyor.