Celal Başlangıç

Celal Başlangıç

Erdoğan’ın sarı şemsiyeyle imtihanı!

Erdoğan kazanmak için hamle yaptıkça kaybediyor. Seçimi açık ara kaybetmeye doğru hızla gidiyor. Yapılması gereken, seçime kadar seçmen listelerine, seçim günü sandıklara, sayım sonrası her sandığın ıslak imzalı tutanaklarına sahip olmak.

Meclis Genel Kurulu’ndaki kürsünün üzerinde bir tomar fotoğrafla birlikte bir de sarı şemsiye koydu.

Fotoğrafları tek tek gösterip konuşurken eline sarı şemsiyeyi alıp açtı.

Bayağı, bildiğiniz “cart” sarı bir şemsiyeydi Meclis kürsüsünde açtığı.

Gören de koskoca Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin damı akıyor zannedecekti. Ama anlattıkları Meclis’in damının akmasından daha vahimdi.

Kürsüde konuşurken elindeki sarı şemsiyeyi açan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerliolu aslında TBMM’nin değil, AKP-MHP iktidarının yönettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin damında koskocaman bir delik olduğunu gösteriyordu örnekleriyle.

21 Mart günü Kocaeli-Gebze’deki Newroz kutlamalarında yaşanan trajikomik olayları sarı şemsiyeyle birlikte getirdiği fotoğrafları tek tek göstererek anlatıyordu Gergerlioğlu.

Sarı, kırmızı ve yeşil renklerden örülmüş bir bere miting alanına sokulmamıştı.

Hadi bu “üçü bir yerde”ye uygulanan zulme onlarca yıldır binlerce defa tanık olmuştuk.

Ancak belli ki AKP-MHP iktidarı kendinden önceki hükümetlerden bir adım daha ileri giderek, bir arada olmasalar bile tek başlarına bütün sarılara, kırmızılara ve yeşillere karşı tedbir almıştı.

Kocaeli Emniyeti’nde görevli polisler kırmızı mont giyeni Newroz alanına sokmamıştı.

Yeşil kazak giyen başka biri de girememişti alana.

Hatta sarı başörtülü kadını da sokmamışlardı…

Alana sokulmayanlardan biri de Gergerlioğlu’nun TBMM kürsüsünde açtığı sarı şemsiyeydi.

Kırmızı montluyu, yeşil kazaklıyı, sarı başörtülüyü alana sokmayan Kocaeli Emniyeti’nin başında 3,5 yıldır Veysal Tipioğlu vardı. İl Emniyet Müdürü Tipioğlu, AKP’den milletvekili aday adayı olmak için birkaç gün önce görevinden istifa etmişti. Bu, müdür Tipioğlu’nun görevinden ikinci istifasıydı. Daha önce de 7 Haziran 2015 seçimlerinde yine AKP’den milletvekili adayı olmak için Muğla Emniyet Müdürlüğü görevinden istifa etmiş, seçilemeyince görevine geri dönmüştü.

İşte 21 Mart’ta Kocaeli-Gebze’de Newroz alanına sokulmayan sarı şemsiye, milletvekili adaylığı için istifa eden Kocaeli Emniyet Müdürü’nden önce TBMM kürsüsüne kadar gelmişti Gergerlioğlu’nun elinde.

Erdoğan’ın tek adam rejimine son verilince, Cumhur İttifakı iktidarı kaybedince Kocaeli’ndeki Newroz alanına sokulmayan bu sarı şemsiye 14 Mayıs seçimlerinin en gözde simgelerinden biri olmaya kesin aday.

Seçim öncesi yaşanan kaotik ortam giderek yerli yerine oturuyor, iktidara aday olanların gücü daha belirgin ortaya çıkıyor ve sonuç olarak Saray iktidarının 14 Mayıs’ta “Abbas yolcu” olacağı net biçimde ortaya çıkıyor.

Dengelerin netleşmesine yol açan süreç Millet İttifakı’nın adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun kesinleşmesi, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da dün aday göstermeyeceğini açıklamasıyla başka bir aşamaya sıçradı.

HAMLE YAPTIKÇA KAYBEDİYOR

14 Mayıs seçimleri net biçimde cumhurbaşkanı adaylarından Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında geçecek.

21 yıldır iktidarda olan Erdoğan bu süreçte ilk kez bir yarışa geriden başladı ve farkı kapatmak için dört bir koldan saldırıya geçti.

İşin ilginci Erdoğan kazanmak için hamle yaptıkça kaybediyor.

Özellikle son iki günde yaşananlar açık biçimde Erdoğan’ın adını “Kaybedenler Kulübü”ne yazdırdığına işaret ediyor.

Önceki gün Erdoğan’a en büyük çalımlardan birini eski ustasının oğlu Fatih Erbakan attı.

Cumhur İttifakı’na katılacakmış gibi yapan Erbakan, bu kararını açıklamak için yaptığı basın toplantısında partisi Yeniden Refah’ın seçimlere tek başına gireceğini ve kendisinin de doğru YSK’ya gidip Cumhurbaşkanı adayı olacağını ilan etti.

“Saray beslemesi” televizyon kanalları YRP’nin önündeki kürsünün karşısında yerlerini almışlardı. Cumhur İttifakı’na yeni bir katılımı daha duyurmaya hazırlanıyorlardı. Ama hevesleri kursaklarında kaldı.

Fatih Erbakan, Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakı’nı kullanarak partisinin ve kendi adaylığının PR’ını yapmıştı.

Bazı “saray beslemeleri” büyük bir telaş içersinde canlı yayınlarına anında son verdiler.

Aynı gün ikinci darbeyi AKP iktidarının eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek indirdi.

Erdoğan, AKP Genel Merkezi çıkışında Şimşek’i yanına alarak, eski yol arkadaşının yeni dönemde ekonominin patronluğunu üstleneceğini ya da cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını duyuracaktı.

“Saray beslemeleri” de bu tarihi anı kayda geçirmek için AKP önünde sehpalarını kurmuşlar, kameralarını açmışlardı.

Ama o ne! Görüşmeden sonra Şimşek AKP’nin ön kapısından değil de arka kapısından çıkıp gitmişti de, kimse görmemişti.

Ertesi gün de HDP öncülüğünde kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı cumhurbaşkanlığına aday çıkarmayacaklarını açıkladı. Bu, Erdoğan’ın seçim sürecinde yaşadığı ağır darbelerden biri daha oldu.

Çünkü Emek ve Özgürlük İttifakı bu kararı “tek adam rejimini sonlandırmak için” almıştı. Yani Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’nu destekleyecekti.

HDP’ye karşı koz olarak kullandığı AYM’deki kapatma davası da artık anlamını yitirmişti. Kürt Siyasi Hareketi dar ve kaotik bir parkurda bütün hünerini kullanarak yedek partisini hazırlamış ve seçimlere Yeşil Sol Parti’yle girmeyi kesinleştirmişti.

Sonuç olarak HDP de Saray iktidarına “Al kapatma davanı cebine sok” demişti!

Böylece HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın söylediği gibi diktatörlükle daha demokratik bir rejim tercihinde Kürt Siyasi Hareketi “kilit” olmanın ötesinde “anahtar” rolünü her şeye rağmen başarıyla yerine getirdi.

Yaşanılan süreçte Erdoğan neredeyse Kürt seçmeni blok olarak kaybetti; bu konuda elinde kala kala “domuz bağı” uzmanı Hizbullahçılar kaldı.

Ayrıca Erbakan’ın iktidar ittifakına katılmak için özellikle kadınlara yönelik aşağılayıcı taleplerde bulunduktan sonra katılmayacağını açıklaması bile AKP içinde ağır tahribata yol açtı.

Buna bir de HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na dahil edilmesinin yarattığı olumsuzluklar eklenirse yaşadığımız sürecin Erdoğan’ı seçim kaybetmeye daha da yaklaştırdığı apaçık ortaya çıkıyor.

Yani artık o kadar kritik bir noktaya geldi ki Erdoğan’ın iktidarı, birileri ittifaka katılsa da zarar görüyor, katılmasa da…

21 yıldır her seçime önde başlayan Erdoğan’ın ilk kez bir seçime geriden başladığını söylemiştik.

Hatta geriden gelen Erdoğan’ın farkı kapatması bir yana yaptığı her hamleyle daha da geriye düştüğü apaçık görünüyor.

Farklı kesimlerden gelen kamuoyu araştırmaları da bu gözlemi doğrular nitelikte.

Anketlere göre Erdoğan şu anda Kılıçdaroğlu’na karşı artı-eksi yüzde 55’e karşı yüzde 45’le kaybediyor. Süreç böyle giderse aradaki makasın yüzde 60’a karşı yüzde 40’a doğru açılma potansiyeli de var.

Yani şu andaki verilerle söyleyecek olursak Erdoğan “Yeni dostlarımızla destan yazacağız” dediği seçimi açık ara kaybetmeye doğru hızla gidiyor.

Elbette bu verileri hayata geçirmenin en temel yolu, seçime kadar seçmen listelerine, seçim günü sandıklara, sayım sonrası her sandığın ıslak imzalı tutanaklarına sahip olmaktan geçiyor.

Sonuç olarak söylersek; Erdoğan, dün Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Gebze’den TBMM kürsüsüne getirdiği sarı şemsiyeyle imtihanını kaybetti.

Gelinen noktada “Saray iktidarı bu seçimleri nasıl kaybetti” diye soranlara “Sarı şemsiyeyi kendi ceplerine sokup açtıktan sonra çıkarmaya çalıştılar” dersiniz.


Celal Başlangıç: 1956 yılında İstanbul’da doğdu. 1975’te Ekspres’te gazeteciliğe başladı. 1978 yılında Ege Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. Demokrat İzmir, Politika ve Cumhuriyet gazetelerinde muhabirlik, istihbarat şefliği, bölge temsilciliği, politika servis şefliği ve yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1995’te Evrensel Gazetesi’nin Kurucu Genel Yayın Yönetmenliği görevini üstlendi. Radikal’de 10 yıldan fazla süreyle “Zaman Mekan ve İnsan” röportajları yaptı. 2002’de Beyoğlu Gazetesi’nin Kurucu Genel Yayın Yönetmeni oldu. 2011’de İMC TV’nin Kurucu Yayın Kurulu Üyeliğinde bulundu. T24, Haberdar ve Gazete Duvar haber sitelerinde köşe yazarlığı yaptı. 2017’de Artı TV ve Artı Gerçek’in Kurucu Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Celal Başlangıç Arşivi