Musa Özuğurlu
Türkiye-Suriye çıkmaz sokakta
Bugüne kadar yapılan görüşmeler istikşafi olmaktan öte değildi aslında. Ama sanki birtakım konularda anlaşma sağlanmış da onun üzerine imzalar atılacak ya da anlaşmaların nasıl hayata geçirileceği konuşulacakmış gibi bir hava estirildi.
Bugünlerde bundan bir süre önce var olan heyecandan eser yok gibi. İki taraf da birbirlerinin niyetini, daha doğrusu Suriye Türkiye'nin niyetini okumaya çalıştı bu süre içinde ve belli ki ortada tatmin olmuş taraf yok.
ŞAM SDG İLE GÖRÜŞMELERİ KESMEDİ
SDG'den başlayalım. Türkiye Suriye'den SDG'ye karşı net bit tutum içinde olmasını istiyor. Suriye ise iki neden ile acele etmiyor. Birincisi kendi imkan(sızlık)ları buna el vermiyor. ABD o bölgede olduğu sürece Suriye'nin ABD'nin daha sert tutum almasına sebep olacak bir adım atması kolay değil. İkincisi Suriye Kürtler ile anlaşmanın savaşmaktan daha kolay olacağının farkında ve diğer yandan Kürt dinamiğini elimine edip bölgede Türkiye ile baş başa kalmak istemez. Bu nedenle askeri çözüm yerine siyasal çözümü tercih etmek istiyor. Ve yine bu nedenle Kürt cenahından bir heyet geçtiğimiz günlerde Şam'da üç gün süren temaslarda bulundu.
Görüşmelerden somut bir sonuç çıkmadı ancak Suriye'nin toprak bütünlüğü, Suriye bayrağının SDG'nin hakim olduğu bölgelerde de var olması gibi konularda iki tarafın da irade gösterdiği belirtiliyor.
Ancak şu an için sonuç ne olursa olsun bu görüşme başka çok önemli bir duruma işaret ediyor: Kürt heyeti üst düzey muhataplarla görüşememiş olsa da Suriye Kürt tarafına "şu anda Türkiye ile görüşüyoruz, meşgulüz" cevabını vermedi. Bu görüşmeler bu nedenle Türkiye ile temaslar devam ederken Suriye'nin Türkiye'nin hilafına olacak şekilde ve Türkiye'yi kızdıracak olsa da alternatifleri de düşündüğünü gösteriyor.
Eğer Türkiye ile ön görüşmeler yakın gelecek için olumlu senaryoları güçlendirseydi böyle bir durum yaşanmazdı.
TÜRKİYE'NİN SİLAHLI ÖRGÜTLER ÇIKMAZI
Diğer konu yönetime karşı savaşan silahlı örgütler ile ilgili. Bu örgütleri terör örgütü olarak tanımlayan ve savaş halinde olan Suriye Türkiye'den somut adım bekliyor. Bu örgütlerin kontrolü tamamen Türkiye'nin elinde. Daha doğrusu hükümet bu örgütler ile gönül bağı içinde ve bugüne kadar işbirliği yaptığı örgütleri yüzüstü bırakmak istemiyor. Çünkü mesele sadece örgüt meselesi değil, hükümetin de yakın olduğu bir örgütlenme meselesi.
Türkiye'de hükümetin dinsel hamleleri ne ise Suriye'deki de aynı aslında.
Ama ne olursa olsun Türkiye'nin bu örgütlere sırt çevirdiğini düşünelim. O zaman da bu örgütlerin öfkesi Türkiye'ye dönecektir. Yani elde hem gönül birliği içinde uzun vadeli iş birliği için düşünülen hem de kendisinden çekinilen oluşumlar var.
Bir başka başlık mülteciler konusu. İktidar kamuoyunda aleyhinde bir durum oluşturduğu için Suriyelilerden kurtulmak istiyor. Ancak bunu nasıl yapacak? Üç beş göndererek bu sorunu bitiremeyeceğinin farkında. Göndermeye çalışmasının ciddi problemler yaratacağını da biliyor. Bu nedenle bu konuda somut adım atamıyor.
TAHRAN – ŞAM HATTI HAREKETLENDİ
İran genelkurmay başkanı Şam'daydı. Suriye genelkurmay başkanı ile görüştü ve Suriye'ye "ortak tatbikat" önerisinde bulundu. İlgili açıklamada İsrail telaffuz edildi ancak Türkiye – Suriye normalleşme sürecinde İran'ın dışarıda bırakılma ihtimali Tahran'ı harekete geçirmiş durumda. Suriye bir yandan Türkiye ile normalleşme adımlarını konuşuyor ama bundan İran'ın yok sayılmasına yol açacak sonuçların çıkmasına da razı değil.
Tahran – Şam arasında bugünlerde artan trafik İran'ın da Suriye'yi "Türkiye'ye karşı yalnız bırakmak istemediğinin" işareti.
Rusya Türkiye – Suriye normalleşmesini destekliyor ve çaba sarf ediyor. Ancak sorunlar çeşitli ve katmanlı. Putin'in arada kalmış durumda. İki tarafın öncelikleri ve daha da önemlisi kendisine öncelik verilmesini istemesi işi çatallaştırıyor.
Önümüzdeki günlerde iki ülkenin yetkilileri görüşebilir elbette. Ancak bu görüşme(ler) süreci tıkayan pazarlık maddeleri konusunda ilerleme olduğu anlamına gelmeyecek. Sahada birçok sorun iki ülke arasında eskiye dönüşe neden olabilir.
Musa Özuğurlu: Çok sayıda radyo ve TV kanalının haber merkezlerinde editörlük, muhabirlik, program sunuculuğu yaptı. 2010'da TRT Türk’ün Suriye temsilcisi olarak çalıştı. Suriye’de 2011’de başlayan süreci 2016'ya kadar yerinde takip eden az sayıda yabancı gazeteciden biridir. Alanı Suriye başta olmak üzere Ortadoğu. Halen ARTI TV’de hafta içi her sabah 08:00 - 11:00 saatleri arasında “Gün Başlıyor” programını sunmaktadır.