Celal Başlangıç

Celal Başlangıç

Sahi, n’oldu şu ‘Barış Pınarı Harekâtı’?

ABD’yle ve Rusya’yla varılan mutabakata göre ‘Barış Pınarı kurudu’, ama yerli ahali, milli seçmen ‘Barış Pınarı akıyor’ sansın diye ‘Barış Pınarı Harekâtı’ sürüyor gibi yapıyorlar.

Türkiye’nin insanları iktidar tarafından kandırılıyor, olmayan varmış gibi gösterilerek gerçekler halktan saklanıyor.

Bütün dünyanın bildiği gerçekleri yerli ahaliden, milli seçmenden saklıyorlar.

Bunun en son somut örneği; saldırgan, militarist politikaların gizlenmesi, komşu bir ülkenin topraklarının işgalinin gizlenmesi, bölgenin kadim halklarından birine savaş açtıklarını gizlemek için adını "Barış Pınarı" koydukları askeri harekâtın geldiği son nokta.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaklaşık 20 gün önce, 8 Kasım 2019’da "Barış Pınarı Harekâtı kesinlikle devam edecek" diyordu, "Burada son terörist bölgeyi terk etmedikten sonra biz bu işi bırakmayız."

Ankara 440 kilometre eninde ve 30 kilometre derinliğinde bir bölgeyi işgal etmeyi hedefleyerek başlattığı harekâtı, ABD ve Rusya’nın baskısıyla 120 kilometreyle sınırlandırmak zorunda kalmıştır.

18 Kasım 2019’da Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Suriye’nin kuzeyinde Rusya’nın verdiği sözleri tutmadığını ve yeni bir operasyonun yapılabileceğini söyledi.

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov bu açıklamayı "şaşırtıcı" ve "kafa karıştırıcı" bulmuştu:

"Türkiye Dışişleri Bakanı’nın bir askeri eyleme geçme çağrısını içeren açıklaması, bölgedeki gerilimi azaltmaz, aksine Rusya ve Türkiye arasında imzalanan bildiride yer aldığı üzere gerilimi arttırır."

Ardından devreye giren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin kendilerine Suriye’de yeni bir operasyon başlatmama güvencesi verdiğini söylüyordu.

Anlaşılan Ankara, ABD ve Rusya gibi güçlere askeri harekâtı durdurma güvencesi veriyor ama kendi yurttaşlarına "Barış Pınarı Harekâtı" sürüyormuş gibi yapıyordu.

"Takke"nin düşüp "kel"in görünmesi 25 Kasım 2019’da Milli Savunma Bakanlığı’nda gerçekleşti.

Bakanlığın Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü Deniz Yarbay Nadide Şebnem Aktop bir "basın bilgilendirme" toplantısı yaptı.

Toplantıdan çıkan sonucu Habertürk TV ancak şu başlıkla verebildi:

"Barış Pınarı Harekâtı bitti mi?"

Haberi okuyunca aslında bittiğini anlıyorsunuz ama medya bu haberi direkt vermekten korkuyordu. Habertürk sitesinde yer alan "bitti mi" başlıklı haberin spotu aynen şöyleydi:

"Habertürk TV’den Mahir Kılıç’ın aktardığı bilgilere göre; güvenlik kaynakları Barış Pınarı Harekâtı’nın bittiğini, mayın ve EYP temizliğinin devam ettiğini bildirdi."

Sitede yer alan haberin son paragrafı aynen şöyleydi:

"Özellikle Barış Pınarı Harekât bölgesinin dışından güneyinden, doğusundan, batısından, değişik yerlerden zaman zaman teröristler tarafından tacizler, saldırılar ve sızmalar var. Bunlara meşru müdafaa kapsamında cevap veriyoruz. Çatışmadan anlamamız gereken budur. Yoksa harekâta devam etme gibi bir durum söz konusu değil. Mutabakatlara tam olarak uyuyoruz. ABD ve Rusya ile imzaladığımız iki mutabakatımız var, ikisine de uyuyoruz."

Sonuç olarak Milli Savunma Bakanlığı sözcüsü ne diyor; "ABD ve Rusya ile imzalanan mutabakata uyarak Barış Pınarı Harekâtı’nı bitirdik."

Ancak o ne? Ertesi gün, 26 Kasım 2019’da toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısından çıkan bildiride aynen "Barış Pınarı Harekâtı" sürüyormuş gibi yapılıyor.

Cumhurbaşkanlığı’nın resmi sitesinde bile MGK bildirisi "Barış Pınarı Harekâtı amacına ulaşana dek sürecek" başlığıyla yer alıyor. Bildiride harekâtın "sürdürüleceği"ne ilişkin cümle şöyle:

"Bölgede barış ve istikrar ortamının tesis edilmesi sürecine katkıda bulunan harekâtın, amacına ulaşana kadar sürdürüleceği ve sivillerin zarar görmemesi için her türlü tedbirin alınmakta olduğu vurgulanmıştır."

Milli Savunma Bakanlığı’nın "bitti" dediği harekâta MGK "sürdürülecek" vurgusu yapıyor.

Belli ki ABD ve Rusya’ya "Barış Pınarı Harekâtı"nı bitirme güvencesi verilmiş ama bunu Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının bilmesini istemiyorlar. Ülke sınırları içersindeki yurttaşlar "Barış Pınarı Harekâtı sürüyor" sansın diye her türlü kelime oyununa, her türlü cümle cambazlığına başvuruyorlar.

Sonuçta ABD ve Rusya’ya "Barış Pınarı Harekâtı"nı "sürdürmeme" sözü verirken; yerli ahaliye, milli seçmene "sürüyormuş" gibi yapıyorlar.

O halde bir daha soralım; sahi, n’oldu sizin "Barış Pınarı Harekâtı"nız? "Barış Pınarı"nız akıyor mu yoksa kurudu mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Celal Başlangıç Arşivi