AİHM ancak medeni hukuk devletlerinde bir nedenden yaşanan, marjinal diyebileceğimiz, yapısallaşmamış hukuk, insan hakları ihlallerine müdahale edebiliyor.
Bu işleri yapan ve azimle sürdüren kişiye normal bir ülkede toplumun kültürüne, barışına, halkların kardeşliğine hizmet ödülü verilir olsa olsa.
Çağdaş devlet kurallarıyla ve kurumlarıyla yönetilir; varlığını, saygınlığını ve devamlılığını bununla sağlar.
Ceza muhakemesi hukukunun evrensel anlamda uygulanıp uygulanmadığı hususu insan hakları bakımından bir ülke için medeniyet, gelişmişlik ve hukuk güvenliği kriteridir.
Mehmet Hakan Atilla’nın avukatları Atilla ile Reza Zarrab davalarının ayrılmalarını istedi.
Hatalı Bylock listeleriyle mağdur olanlardan sık sık mektup alıyorum. Okuduklarım inanılmaz bir mağduriyeti ortaya koyuyor.
2010 sonrası yaşadıklarımız AB kurumsal yapısının Türkiye’nin refahı, özgürlüğü ve güvenliği için ne kadar önemli olduğunu herkese gösteriyor.
Dava bittiğinde birileri dosyanın ıcığını-cıcığını inceleyip bir "Cumhuriyet Gazetesi Dava Belgeseli" hazırlamalı.
Bir yandan, Türkiye'yi çağdaş, laik, demokratik, hukuk devleti ilkelerine geri dönmesi çağrısı yapıp diğer yandan bankalar eliyle mega projelerin desteklenmesi kabul edilebilir değil.
'FETÖ üyeliği'nden yargılanan Prof. Dr. İştar Gözaydın hakim karşısına çıktı.
Ben tek Türkiye’den yanayım ama bu teklik sadece evet sadece üzerinde çok geniş bir kesimin mutabakat sağladığı hukuk bazında olmalı.
Erdoğan’ın Almanya’ya karşı kestiği racon hayatın doğal akışıyla uyum göstermiyor!
Mehmet Ocaktan muhafazakarlar “hak-hukuku unuttu, kimin ne zaman başının dara düşeceği de hiç belli olmaz” dedi
Yanında olmayı seçtiğiniz insanların dik duruşunu, evrensel değerlerden şaşmamanın doğruluğunu fark edince, hepsi anlamsızlaşıyor. Biliyorsunuz ki bu kötülük, sonsuza dek egemen olamaz.
Bu kara günler geçtiğinde muhtemelen tekrar temel hukuksal, anayasal tanım meselelerine dönebileceğiz, dönmek zorundayız çünkü esas sorunlar oralarda.
Cumhuriyet, İtalya’da olduğu gibi sert bir liderlik çerçevesinde tek partili bir sistem, ”ekonomik milliyetçilik” ve “din yerine devlete tapmak” yolunda ilerlemeyi benimsemişti.
Herkes adalet isteyebilir. Bazen adaletsizlik yapan kişi ve kimliklerin adalet isteyemeyeceğini düşünürüz, bunu ısrarla savunuruz ama kendimizin hatasız olmadığını unuturuz.
Bugüne kadarki içtihadını bi bardak suyla yutan AYM’nin, anayasaya aykırı KHK’ları denetlemekten kendini men ettiği bir Tek Adam Rejimi’nde artık “ne yazsan 1 fazla” değil mi?
Dedelere, kuzenlere, torunlara ve teyzelere yasak yok. ABD yüksek mahkemesi Trump'ın ABD'ye seyahet edeceklere ilişkin aile bağlarının daraltılması şartını reddetti.
“Dünya Adalet Projesi Hukuk Devleti Endeksi 2016” 113 ülke içinde Türkiye 99'ncu.
Solun, daha az devlet-daha çok toplum ve bireyi gerçekleştirme konusundaki toplumsal tasavvuru projelendiren bir temelde yeniden yapılanması zorunlu hale gelmiş durumda.
Rabia işareti yapanların eline bir Almanya, bir de bir Şanghay Beşlisi ülkesi vizesi verin, bakalım Rabia işaretinin kullanılmayan baş parmağı hemen hangi istikamete dönecektir?
Ana muhalefet partisi 'adalet' talebi ile yollara çıkma ihtiyacı hissetmişse, iktidar, yürüyüşü karalamak yerine, bu talebi iyi anlamalıdır.
Türkiye bugün gerçek adalet değerinden uzaklaşıp, gücün adalet anlayışına teslim olmuş, medeni bir toplum olma vasfını kaybetmiştir.
Türkiye’nin en büyük şehir efsanesi geniş kitlelerin, halkın hukuk devleti talep ettiği, istediği söylencesidir.
Adalet yürüyüşü niye karşılık buluyor? Çünkü babayı bulamayınca anneyi tutuklayan bir "hukuk" düzenindeyiz, adalet eridi gitti, onu diriltebilmek için her fedakarlık yapılmalıdır.
Türkiye demokrasi, hukuk ve medeniyet kaybı yaşamakta. Bir toplumun hukuk toplumu olabilmesi için özgürlük ve adaletin gerçekleşmesi zorunlu.
Siyasi yarışın yani demokrasinin anlamlı, kabul edilebilir olabilmesi için tarafların tümünün aynı hukuk kurallarını benimsemesi şarttır.
Yakın geçmişte siyasetin yargıya müdahalesi hem siyasete, hem adalete büyük zarar verdi. Şimdi yaşananlardan hiç ibret almamış gibi, benzer tutumlar sergileniyor.
Aslında muktedirlerin adalet talebinden ne denli korktuklarını, tehdit savurduklarını da görüyoruz. Bu ortamda yapilması gereken hepimizin adalete sımsıkı sarılmasıdır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.