Patriot isimli özel güvenlik şirketinde Rusya’nın kadrolu askerlerinin, Genel Askeri Karargaha bağlı uzmanların, askeri hukukçuların yer aldığı belirtiliyor.
Bu görüşmelerin ciddi bir anlaşmayla sonuçlanacağına inanmıyorum. Ama yine de böyle bir görüşmenin yapılabilmesi kendi başına büyük bir olaydır.
Moskova birkaç yıl öncesine nazaran şimdi İran’a ihtiyaç kalmadığını, İran’ın işinin bitiğini ve kendi yoluna gitmesi gerektiğini düşünüyor.
Yine ve yine diplomatik bıçaklar Rusya’nın sırtına saplanıyor. Moskova’yla sürekli oynaşıyorlar ama gözleri hep daha güçlü ve güvenilir olan tarafa bakıyor.
Gazprom'un Ukrayna üzeri aktarılacak gazın boyutunu gerekçelendirmesi lazım. İşte tam da bundan dolayı 'Türkiye akımı' bir koz olarak çok önemli ve bu hat olmasa Rusya’nın eli zayıf olacak.
Öyle gözüküyor ki Moskova, İsrail’in Suriye topraklarındaki İran güçlerini vurmasına onay vermiş ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzey-batısında büyük bir bölgeyi ele geçirmesini onaylamış.
Batılı politikacılar Putin’in iktidarda kaldığı süre boyunca Batı'nın Rusya’yı denetime alamayacağını anlamış durumdalar.
Medvedev'in iktidar hiyerarşisinde olmadığı takdirde ne yapacağı belli olmaz. Bundan dolayı Putin için Medvedev’i başka bir göreve atamak çok sorunlu bir iş olurdu.
Eğer Rusya yakın zamanda varmak istediği amacı belirleme sorununu çözemezse o zaman elinde kalan son müttefikleri olan ordu ve donanmayı da kaybedebilir.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye’den yakın zamanda çıkmaması için beş gerekçesi var.
Rusya Türkiye’yi ABD’den uzaklaştırmayı başaramaz. Rusya ve Türkiye’nin yakınlaşması hesaplıdır ve geleceği muğlaktır. Erdoğan öngörülemez bir politikacıdır ve batıya yüzünü dönebilir.
Rusya uluslararası antlaşmaları ihlal ediyor, azınlıkların haklarını ihlal eden yasalar çıkartıyor, seçim kanununu istediği gibi kullanıyor, emeklilerin maaşlarına el koyuyor.
Peki Rusya’yla ilişkileri düzeltmek için batı ilk adımı atabilir mi? Hayır. Batının herhangi bir konuda taviz vermesini düşünmek zor. Özellikle de yaşanan son gelişmelere bakılırsa.
Vatandaşın devlet başkanına güveni yıldırım hızıyla düşebilir ki bu Rusya modern tarihinde Gorbaçov, Yeltsin ve diğer liderler örneğinde yaşanmıştır.
Rusya aynen 'Kuğu Gölü' gibidir. Hiçbir zaman hikayenin gerçek sonucunu bilemezsin, kimin başarıp kimin kaybedeceğini kestiremezsin... Beyaz kuğu mu yoksa siyah kuğu mu?
Rusya'nın özel silahlı şirketinin savaşçı kayıplarına karşı er veya geç bir cevap vereceği ve bu cevabın beklenmedik bir yerden geleceği büyük ihtimal.
İlginç olanı şudur ki derin farklıklara rağmen 2018 Rusyası stratejik hedefleriyle ve ekonomik zayıflığıyla SSCB’nin sonunu hatırlatıyor.
Rusya sosyal basını petrol kaynaklarını ele geçirmek için yapılan saldırıda çok sayıda Rusya vatandaşının hayatını kaybettiğini yazıyor. Ve bu kayıpların Vagner'e ait olduğu söyleniyor.
Söylemek gerekir ki Suriye hükümeti ve Kürtler arasındaki politik çelişkilere rağmen Şam yönetimi YPG’nin Halep üzeri Afrin’e takviye göndermeye devam etmesine müsaade edecek.
Rusya barışçıl rol oynayan, uluslararası arenada saygı duyulan bir ülke olmanın yerine katilleri koruyan ve suçlarını gizleyen bir konuma düştü.
Türkiye’nin kalkınmasının önemli bir boyutu da Fırat nehrinden çalınan sudur. Tabi ki Türkiye kendine bağlı ve bu su hırsızlığına karşı çıkamayan bir Suriye'yi tercih eder.
'Vagner Grubu' Suriye’de ön cephede danışmanlık görevinde bulunuyor ve hava saldırıları için koordinat belirliyor. Bu koordinatlar sayesinde savaşın seyri Esad lehine değiştirilebildi.
Rusyalı iş adamları geleceğe güven duymuyorlar ve alternatif çıkış arayışına girdiler. Özellikle de başka ülkelerin vatandaşlığına geçerek. Bu ülkeler arasında en çok rağbet gören Malta'dır.
Libya’nın düşmesiyle Moskova çok şey kaybetti. Ve bundan ders çıkardı. İşte bundan dolayı da Batı canavarının Suriye’yi parçalamasına izin vermedi. Ve bundan dolayı İran'ı da vermeyecek.
Batının yaptırımları Rusyalı iş çevrelerini rahatsız etmeye başladı. Bazı iş adamları Putin’le aynı karede bile çıkmak istemiyorlar, onun katıldığı etkinliklere katılmamaya çalışıyorlar.
Putin'in Rusya Devlet Başkanlığı'na adaylığını Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin Rusyayı 2018 olimpiyatlarından men ettiği günün ertesinde açıklaması dikkat çekti.
Putin'in katılımıyla yapılan askeri toplantı 'Batı-2017' stratejik tatbikatı çerçevesinde düzenlendi ve sivil şirketlerin savaş koşularında çalışabilme özelikleri kontrol edildi.
Soçi’deki toplantı ne kadar stratejik öneme sahip olsa da, mevcut sorulara cevap vermek yerine daha fazla soru sorulmasına neden oldu.
Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde ve Irak’ta her ne pahasına olursa güvenlik bölgeleri oluşturmak ve Kürtleri birbirinden kopararak izole etmeyi amaçlıyor.
Eğer Rusya’nın Su-24 uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi 'sırtımızdan vurulma' olarak adlandırıldıysa S-400 ve Kırım'la ilgili tavrı ise 'yüzümüze tükürmek' olarak adlandırılabilir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.