Son yıllarda daha iyi hayat şartları için Rusya’dan göç edenlerin sayısı giderek artmakta. Bu göçün birkaç ana nedeni var.
Bu yakınlaşma Erdoğan ve Putin için büyük bir başarı değil. Bu sadece AB ve ABD’nin Türkiye ile olan ilişkilerinde sıkıntı yaratıyor.
ABD’ye bağımlı konumunun gerçeğini anlamada geç kalmış olursa o zaman belki de Rusya’yla yeni işbirliği oluşturmak için de geç kalmış olabilir.
Süreç nasıl gelişirse gelişsin maalesef Astana görüşmesinin sonucunda cevaplardan daha çok sorular ortaya çıktı. Çünkü Rusya, Türkiye ve İran'ın Suriye sorununun çözümüne bakışları farklı.
Eğer Kremlin, Erdoğan’ın Ukrayna kilisesine bağımsızlık verme ve Kiev’e silah satma konularında sınırı aştığı sonucuna varırsa o zaman elçi Karlov ölümündeki sessiz kabulleniş son bulabilir.
2012 yılında Genel Kurmay'ın yeni başkanı olan Valery Gerasimov özel silahlı şirket kurma fikrini Vladimir Putin'in onayından geçirdi.
Çöküşün zemini çoktandır hazırlanıyordu. Bilindiği gibi ülkenin muazzam silahlı güçleri vardı ve hiç kimse saldırma cesaretini bulamıyordu, ABD bile. Bundan dolayı faklı plan geliştirildi.
Rusyalıları kaygılandıran diğer bir soru ise Çin'le olan dostluktur. Moskova, Pekin ile ilişkilerini analiz etmeli ve bu ülkenin dost ve müttefik olup olmadığı konusunu iyice düşünmelidir.
Rusya, Türkiye’yi Batı bloğundan kopartamaz. Ama Erdoğan rejimiyle olan işbirliği çerçevesinde yeni uluslararası koşullarda Moskova çok iyi politik puanlar elde edebilir.
Eğer çatışmalar derinleşirse ve Donbass'a BM Barış Gücü yerleştirme kararı alınırsa o zaman bu güç içerisinde bulunan Rusya'nın birlikleri yerleştirilmeden olmaz.
Doğal bir sorun olan ise Moskova’nın Washington’ın askerî tehdidine karşı nasıl bir cevap vermesi gerektiğiyle ilgilidir.
Rusya yönetiminin Suriye savaşına karışmasının ana amacı Moskova’nın uluslararası sorunların çözümünde kendini bir güç olarak gösterme çabasıdır.
Bölgedeki durumun nasıl gelişeceğini zaman gösterecek ama net olan bir şey var o da Ortadoğu’nun parçalandığıdır.
Bir daha tekrar edeyim Suriye ve Esad, Kremlin’in umurunda değiller. Eğer iktidarlarını ve gelirlerini korumak için Esad’ı satmak gerekecekse bir an bile düşünmeden bunu yaparlar.
Eğer doğum ve ölüm oranları arasındaki farka bakılırsa o zaman düşmekte olduğumuz aradaki çukuru iyi görürüz, ki bu çukurdan çıkış önümüzdeki yıllarda gözükmüyor.
Dostluk sürüyor ve Türkiye diğer NATO ülkesi müttefikleriyle Karadeniz'e giriyor, bu mu dostluk?
Rusya Ukrayna’nın Azak su havzasını kullanım planlarına güvenmemekte. Bunun nedenlerinden biri de Kiev’in bu havzada NATO’yla beraber tatbikat yapma niyetidir.
Putin konuşmalarının anlam ve içeriği itibariyle Gorbaçov’un ikinci baskısı gibidir. Ülkeyi yıkan ve yok oluşa götüren oligarşinin atadığı birisidir.
Moskova ile Ankara’nın Suriye’nin kuzey-doğusunun geleceğine ilişkin düşünceleri uyuşmuyor. Unutmayalım ki Rusya Türkiye’ye, Afrin'i Şam hükümetine teslim etmesi gerektiğini söylemişti.
Rusya’nın tek bir çıkış yolu var o da diğer ülkelerden nüfus kabul etme politikası. En kolay ve sonuç alıcı seçenek mültecilerdir.
Kaspiysk üs için çok daha elverişlidir, gemiler buradan direkt olarak Hazar Denizi'ne ulaşıyor ve daha çabuk hedeflerine varabiliyor.
S-400 anlaşmasına gelince bence Erdoğan son anda vazgeçecek. ABD ve NATO’ya rağmen Rusya’yla böyle bir askeri anlaşmaya varılması mümkün gözükmüyor.
Rusya halkı iktidarı sadece kötü bir şeymiş gibi algılamakla kalmayıp kendisi için tehlike ve düşmanlık besleyen bir şey gibi algılıyor.
Globalleşme ve çağdaş teknolojiler bu bölgeye Türkiye, Çin ve ABD gibi yeni oyuncuların müdahale etmesine fırsat sundu ki bu bölge yaklaşık üç asırdır sadece Rusya’nın etki alanı idi.
Beşinci Hazar zirvesinde Hazar'ın hukuksal statüsü sözleşmesi imzalandı. Tartışmasız bu sözleşme çok önemlidir.
Rusya’nın tüm sorunlarının ayna kaynağı otoriter iktidardır. Bu iktidar kendi çıkarları çerçevesinde petrol ve gaza bağımlı tek yanlı bir ekonomi oluşturmuş durumda...
Erdoğan, Rusya’nın desteklediği Esad’a karşı bir şey yapamaz kuzeyinde Kürt öz yönetimleri olsa bile. Son dönemde farklı gelişmeler yaşanıyor.
Tel Aviv, Moskova’dan garanti aldıktan sonra Esad ordusunun İsrail sınırlarındaki Golan tepelerine yakın ilerleyişine ses çıkarmadı.
İki politikacı dünyayı üç etki alanına bölüp paylaşımını tartışmış olabilir. Rusya’ya eski SSCB ülkelerinin kontrolü, ABD’ye de AB’nin kontrolü ile Asya ve Çin düşmüş olabilir.
Savaş sonrasındaki Suriye’de İsrail çok fazla cephede mücadele edecek. Bunlardan biri de Moskova cephesi. Bu cephede Moskova, Şam ve müttefikleri arasındaki ayrılıkları kullanmak ister.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.