Demirtaş iktidarın siyasi kararıyla serbest bırakılırsa sevinmeyecek miyiz? Kuşkusuz sevineceğiz. Ama adalet işliyor falan diye değil, özgürlüğüne kavuştu, aramıza döndü diye...
İktidarın derdi acılı analar değil. Asıl amaç, HDP’nin hırpalanması ve kendi seçmeninin gözünde terörize edilmesi. O nedenle gözleri çocuklarını IŞİD’e kaptıran anaları ve aileleri görmüyor.
İktidar cephesi de Erdoğan’ın Güvenli Bölge için ABD’ye üç hafta süre tanıyarak rest çekmesinden tedirgin soruyor: 'ABD ile mi savaşacağız?'
İdlib’de Ankara’nın kolladığı cihatçıların şimdi aradıkları desteği bulamayınca iktidarı hedef almaları beklenen bir sonuçtu. Koalisyon bu cihatçı göçünü daha fazla engelleyemez.
CHP’nin kayyım atamalarına seyirci kalmasının utancını, HDP’ye mesnetsiz gerekçelerle yüklenerek hafifletmek mümkün mü?
CHP liderinin, iktidarın kayyım operasyonunu kınayan Britanya Ana Muhalefet lideri Corbyn’den daha farklı bir şeyler söylemesi gerekmez miydi?
Türkiye’nin Suriye’de ne yapmak istediğini uluslararası camia artık çok iyi biliyor. Kürt düşmanlığına ve cihatçılığa dayalı politikada yolun sonuna gelindi.
Cumhurbaşkanı, AKP'yi kutlama mesajında 'Dünü unutun, geleceğe bakın' diyor. Ülke bu noktaya getirilmişken 'olanı biteni unutun' demek, 'bu felaketin üzerine sünger çekin' demektir.
Devletin içindeki İttihatçı güç odakları koltuk ve ikbal düşkünü iktidar koalisyonunu da kışkırtarak Kuzey Irak’ın ve Kuzey Suriye’nin işgal edilmesi için yoğun faaliyette.
Sincan’daki insan hakları ihlallerine karşı ses çıkartamayan sahte milliyetçiler zalim Çin devletini savunuyor. Uygurlara da ‘tek devlet, tek millet’ diye akıl veriyorlar.
S-400'leri ABD ile anlaşarak hangara çekme kararı alan İktidar, 'ABD'ye rağmen Kuzey Suriye'ye girerim' diyerek esip gürlüyor ama bir yandan da harekat için yeşil ışık bekliyor.
Varsayalım Türkiye, tampon bölge konusunda bazı adımlar atabildi. Bu hamlenin Kürtlerin Suriye’deki kazanımlarını yok etmesi ve meşruiyet kazanmalarını engellemesi söz konusu bile olamaz.
İktidar beka endişesini pompalayarak, savaşı genişleterek yaratacağı hamasi havayla muhalefetin de desteğiyle yine geleceğini kurtarmanın peşinde.
Koalisyonun ana iktidar partisi AKP ve ortağı MHP kamuoyu desteği düştükçe savaştan, silahlanmadan ve hamasi söylemlerden medet ummayı sürdürüyor.
Reuters, İdlib’le ilgili analizinde Türkiye’den silah yardımı alan cihatçıların Şam yönetiminin saldırılarını püskürttüğünü ve Rusya’nın duruma seyirci kaldığını ileri sürüyor.
Kim Türkiye’nin cihatçı terör örgütleriyle iç içe oluşuna bakıp da iktidarın terörizmden yakınmasını samimi bulur? Ve kim ciddiye alır Ankara’nın BM’yi ve İsviçre’yi kınamasını?
Mahkeme nihai kararında, Ergenekon terör örgütünün bulunmadığına karar verdi. Susurluk’ta olduğu gibi Ergenekon’dan da özür dilemenin zamanıdır...
Türkiye S-400’leri alsa da almasa da ağır bir bedel ödeyecek. Ülkenin bu duruma düşürülmesinin tek nedeni birinci yılını dolduran Tek Adam Rejimi.
AKP’nin yenilenecek İstanbul seçiminde muhafazakar Kürt oylarını alabilmek için Öcalan’a uygulanan tecridi kaldırma oyunu boşa çıktı.
8 yıldan sonra avukatlarıyla görüştürülen Öcalan’ın mektubu, İstanbul seçiminin iptal edildiği gün yayınlanınca, bazıları yine 'Kürtler iktidarla anlaşıyor' sakızını çiğnemeye başladı.
SIPRI raporuna göre Türkiye’nin silah harcamaları son 9 yılda yüzde 65 arttı. İktidar hem S-400’leri hem F-35’leri, hatta Patriot füzelerini de almaya çalışıyor!
Kim çocuğunun ölmesini, şehit olmasını ister. Ama bunun tek bir çaresi var, o da Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözümünü talep etmek.
Bir grup aydının çağrısı: Sesiniz duyuldu. Bu sesi daha yaygın duyurma, iktidarı göreve davet etme çabalarımız sürüyor. Dönülmez noktalara gelmeden eyleme son vermenizi umutla bekliyoruz.
ABD’nin, Ankara’nın S-400’lerden vazgeçmesi karşılığında Kürtlere desteği keserek taviz verme hesapları yaptığı söyleniyor.
AKP-MHP Koalisyonu’nun yerel seçimde HDP’nin desteği ile kurulan ilişkiyi koparmak amacıyla muhalefete de yüklenmesi bekleniyor.
Başta İstanbul olmak üzere büyük kentleri elinden çıkaran Koalisyon’un şimdi kendi beka sorunu gündeme geldi.
HDP’ye, Kürtlere yaklaşım artık bir muhaliflik, demokratlık kriteri olmak zorunda. Kürtlere yönelik baskıları, zulmü görmezden gelerek muhalefet yapma dönemi sona eriyor.
Seçim sonuçları ne olursa olsun, fark etmez. Yerel yönetimler bir vesayet sisteminden daha ileri başka bir vesayet sistemine geçiyor. Belediyeler artık Saray’dan yönetilecek.
Susurluk Çetesi’nin başrol oyuncusu Ağar ve kanlı 90’lı yıllarının en büyük sorumlularından Çiller koalisyonun oy kaybına çare olsunlar diye iktidarın yardımına koştular.
Bütün Batı dünyası ve bazı ülkelerin yetkilileri IŞİD’in bitirilmesini gerçekleştiren Kürtleri kutlarken iktidar, Kürtlere terörist demeyi sürdürüyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.