Cumhurbaşkanı sözcüsü Kalın, Savunma Bakanı Akar, MİT Başkanı Fidan hatta İçişleri Bakanı Soylu adeta dışişleri bakanı gibi. Tabii bir de resmi bakan, Çavuşoğlu var...
Biliyoruz ki iktidar bu olaylarla ilgili soruların gerçek cevaplarını asla vermeyecek. Ama gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi huyları olduğu da malum...
Şimdi fezlekelerle, yarın da seçim yasasında yapılacak değişikliklerle Kürtlerin sandığa yansıyacak iradesinin (zor kullanmak dışında) engelleneceğini zannetmek büyük yanılgı.
BM’nin Türkiye’nin Suriye’deki ilişkilerine yönelik faaliyetlerini açıklayacağı rapora dikkat çeken Düzgören, ‘İktidarın terör örgütleriyle sıkı fıkı ilişkileri sürüyor’ dedi.
Demirtaş ve Önder barış sürecinde görev aldıkları gerekçesiyle cezalandırıldılar. Aynı nedenle devlet adına HDP’yi suçlamayı sürdüren Soylu’nun hedefinde bu kez kim var?
Gare operasyonu boşa çıkan Saray iktidarı şimdi de ‘Muhalefeti, özellikle de Kürt muhalefetini nasıl etkisiz hale getirebiliriz’in hesaplarını yapıyor.
Saray, Türkiye’nin insan hakları konusunda sıkıştırılması karşısında muhalefetin, ülkenin milli menfaatleri için iktidara destek vermek zorunda olduğunu düşünüyor.
Öyle anlaşılıyor ki iktidar, S-400’leri mecburen çöpe atacak ama bir yandan da ABD’ye bir şart dayatıyor: “Kürtleri ezmemize izin verin” diyor.
Gençler muhalefeti -HDP hariç- yanlarında bulamadı. Oysa önümüzdeki seçimde 30 yaşın altında 20 milyon genç oy kullanacak ve bunun 4 milyonu da ilk kez oy verecek.
35 yıldır süren mücadele, ilki JİTEM tarafından olmak üzere 83 gözaltı, 200 dava 600’den fazla duruşma. 'Kaçmamı istiyorlar ama bir yere gidecek değilim.'
Saray’ın başdanışmanlarından Duran, “Amerikalı siyasetçiler kendileriyle uyumlu otoriter rejimlerle anlaşmada mahirdir” derken neyi ima ediyor acaba?
Dışarıda hamasi başarı hikayeleri yazamayan bir iktidarın içerde yükselen muhalefete karşı daha da serleşeceğini tahmin etmek zor değil.
Bir yanda Avrupa’ya Batı’ya sıcak mesajlar bir yanda HDP’yi kapatarak ya da hazine yardımını kesmek ve milletvekillerini Meclis’ten dışlama çabaları...
HDP’nin kapatılmak istendiği ve Demirtaş hakkında AİHM’nin verdiği kararın uygulanmadığı bir süreçte AB üyeliğinden söz etmenin bir karşılığı bulunmuyor.
Provokasyona gelmeden ve ‘terör’ suçlamalarından korkmadan muhalefet cephesini sıklaştırmanın tam zamanıdır.
İktidar, 57 milyon liralık Hazine yardımı kesilince Kürtlerin, HDP’nin siyasi faaliyeti, direnişi ve mücadeleyi bırakacağını mı sanıyor acaba?
Şimdiye kadar Kürtlerle kavgalı olan iktidarlar ayakta kalamadı. AİHM’in kararına direnen bu iktidar da, yarın barış için Demirtaş’ın kapısına dayanırsa şaşmamak gerekir.
Amaç HDP’yi kapatarak, Nazi jargonuyla, katliam ve temizlik tehditleriyle Kürtleri biat ettirme, diz çöktürme programını uygulamak mı?
Her doğru bilgi/olgu, haber değeri taşımaz. Haberin içeriği kadar zamanlaması, konumlanması, büyük resim içindeki işlevi önemli. Gazetecilik, ince ve meşakkatli bir uğraş vesselam.
Metropoll’ün yaptığı son araştırmada, muhalefetin dış politikada hükümeti sorgulamadan desteklemesine karşı çıkanlar yüzde 55’ler civarında. CHP seçmeni içinde bu oran, yüzde 71.6.
Türkiye insanı, Trump yaptırım seçeneklerinden hangisi seçerse seçsin, iktidarın Rusya ile ABD arasında oynadığı oyunun bedelini ağır bir biçimde ödemeye devam edecek.
CHP, ABD ve AB’den gelecek olası yaptırımlara karşı yine iktidarın yanında mı yer alacak yoksa sert muhalefete devam mı edecek?
Yıllardır iktidar partilerine gözü kapalı oy vermiş seçmenler bile artık ülkenin düşürüldüğü bu vahim durumun sorumlusu olarak koalisyonu ve Erdoğan’ı gösteriyor.
Her konuda çıkmaza saplanan devlet koalisyonu, durumu kurtarabilmek amacıyla ‘yarım kalan bir iş’ dediği Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’ye kapsamlı operasyon peşinde.
42 yıl sonra, Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamlarının arkasında da devlet içindeki karanlık güçlerin izleri aranıyor. Türkiye artık gerçekleri öğrenmek istiyor!
Reform yapacağız derken ve HSK’dan Kavala dosyası istenirken bile yargının emir komuta sistemi içinde Saray’a nasıl bağlı olduğunu gösteriyorlar.
Koray Düzgören: Saray iktidarı Trump'ın kazanmasını çok istiyordu. Bunun için yatırım yaptı. Trump'ın kampanyasına destekler verdiklerini düşünüyorum.
Savaş politikalarına destek veren ana muhalefet iktidarın kaybettiği oyları bir türlü kazanamıyor. Kararsızlar ve protesto oyları yüzde 17 civarında. CHP yüzde 21.2 seviyesinde.
Savaş söylemlerine ‘ama, yani, fakat’ demeden karşı çıkmalıyız. Ulusal çıkarları desteklemek adına iktidarın faşizan politikalarına destek olmayı bırakalım artık…
İktidar Karadeniz gazından yararlanmak istedi olmadı. Şimdi Akdeniz gazı gerekçesiyle Yunanistan’ı ve bütün Avrupa’yı karşısına almış efelenmeyi sürdürüyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.