Meğer bizim yıllardır barış, demokrasi kahramanı olarak bildiğimiz sosyalist, insan hakları savunucusu Ragıp Zarakolu, hem de Artı Gerçek üzerinden darbe planları yapmaktaymış sinsi sinsi!
'Bu ülkede okuryazarlar arasında sayılan, hatta üniversite filan bitirmiş ama okuduğunu anlamayanların sayısına, sürüsüne berekettir.'
'Darbe iddiası tam da bunu bir siyasi kampanya haline getirenlerin eseridir. Siyasi emellerinizi basına darbe yaparak değil esas rakiplerinizle hesaplaşarak yapın.'
Dersim kıyımını yapıp Nazım Hikmet’i zindana attıktan sonra Hitler’le dostluk anlaşması imzalayan o kafa, şimdilerde islamcılığın yeşiliyle renklenmiş, hükümferma olmaya devam ediyor.
Özgür Özel ve Canan Kaftancıoğlu'unun sözleri ile Zarakolu'nun yazısını yorumlayan Prof. Dr. Ersan Şen, söylemleri açısından hukuki olarak suç teşkil eden bir durum görmediğini söyledi.
Yayınlandığı günden beri darbe ve idam tehdidi yapılıyor denilerek hedef haline getirilen yazı hakkında Ragıp Zarakolu, Artı Gerçek ve Evrensel'e suç duyurusu.
Artı Gerçek, bünyesinde hiçbir zaman darbeci, darbe heveslisi insanları barındırmamıştır, bundan sonra da barındırmayacaktır.
Teşekkürler hakkımda kırmızı bülten çıkaran KCK İstanbul davası, İstanbul Ağır Ceza hâkimlerine.
Çocukların biri şu hareketi seçer diğeri bu hareketi. Tipik ergenlik çağı özellikleri… Ama bu çağ 1980 öncesi çok acı biçimde yaşandı ve ağır bedelleri, travmaları oldu.
Erol Özkoray, Vexjö kentinin misafir yazarı olarak İsveç’e gitti 2015 yılında, Gezi kitabının mahkumiyetinden sonra. Orada da boş durmadı. Harika bir roman yazdı, doğrudan Fransızca.
'Ben onunla toplumsal hayat içinde küçük kalan şeylerin büyük duygularını yaşadım, kardeşlikten öte bir kardeşliği, dostluğu, paylaşmayı, sevgiyi.'
Konuşmacılar aradan 13 yıl geçmesine rağmen Dink davasının sonuçlanmamasını eleştirerek davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
Bu mektubu, elçiye zeval olmaz deyip aktarmak istiyorum. Barış sürecinden sonra, nereden nereye gelindiğini hatırlatmak için.
Demirtaş, Yüksekdağ, Kavala ve Zarakolu’nun ortak mücadelesi Katalan milletvekillerinin girişiyle Avrupa Parlamentosu’nda güçlü bir destek kazanacak.
İstanbul’da 205 siyasetçinin yargılandığı dava kapsamında İsveç’te bulunan ve Türkiye tarafında iadesi istenen Ragıp Zarakolu’nun mal varlığına kısmen el konulması kararı alındı.
Avrupa Sürgünler Meclisi’nin 13 Aralık 2019’da Nürnberg’te düzenlediği Sürgünler Sempozyumu’nda 'Avrupa’da sürgünlük tarihi' üzerine konuşma.
2012'de İsveç Parlamentosunun 5 mebusu beni Nobel Barış ödülüne aday göstererek onurlandırdılar. Bu yıl da İsveç Hükümetinden resmen Türkiye’ye iade olunmam istendi.
Acı günlerin adının yeni doğanlara konulmasının ardında, geleceğe yönelik bir mesaj var belki de. Birinci mesaj: unutma! İkinci mesaj da yaşıyoruz yine de!
Basına yönelik baskıların, sansürün uzunca bir tarihi var. Ama özgür basın geleneğinin de en ağır koşullar altında devam eden, gurur duyulması gereken uzun, onur verici bir tarihi var.
O zaman her parçanın çocukları niye buluşup kucaklaşmaz? İşte Stockholm alanları ve sokaklarında şimdi bu kucaklaşmaya tanık olmaktayız. O zaman umut var demektir.
Avrupa’da yükselen yeni sağ rüzgarların, popülizmin bir ön atağı olarak da algılanabilir bu operasyon, bizzat içişleri bakanlarının uhdesinde yapılan.
Belge yazarlarından, dostlarından üçünü kaybettik peş peşe. Işıtan Gündüz, Zihni Çetiner ve Garbis Altınoğlu… 68 fırtınasının buluşturduğu üç farklı insan, üç farklı yönelim.
Körfez Savaşı başlarken, Özal’ın heves koyması gibi, Menderes de Lübnan’a dalmak istedi. Zayıflayan iktidarının dış maceraya ihtiyacı vardı. Şimdi RTE’nin olduğu gibi.
Kürtler, uluslararası alanda Kobane direnişi ile, Ezidi halkının soykırımına karşı Sincar dağında direnişleri ile, kadın gerillalar uluslararası camiada ilk kez ciddi bir kabul gördüler.
Hani Hitler ile masaya oturup, 1938 yılında Çekoslovakya’yı 'barış' uğruna satan Chamberlain.
Kim bilebilirdi ki, Şemsi Belli diye bir Alevi şair, Hakkâri’ye, amansız Zap nehrine ve dağların tepesinde kaybolmuş Şavata köyüne dikkat çekecek, bir gençlik hareketine ilham verecek?
1970’lerden Gezi’ye gelen, 12 Eylül vahşetini, Türkiye’nin 90’lı yıllardaki iniş çıkışlarını, sözde Hayata Dönüş kıyımını yansıtan bir roman.
Bu hafta kaybettiğimiz Rafael/Raffi/Rıfat Demircan, Gençler Birliği'nin yıldızıydı. Lefter gibi ona da teşekkür etmeyi bilmedik.
Vercihan, Ermeni toplumu içinde 90’lı yıllarda başlayan uyanış dönemine ve bunun trajik sonlanışına tanıklık ediyor kitabında.
Netanyahu, RTE'nin taktiklerini uyguluyor, İsrail soluna saldırıyor, İsrail yurttaşı Arap seçmeni bunlar şımartıyor diye. Arap yurttaşları tehdit olarak gösteriyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.