27 Mayıs darbesi sonrasında olduğu gibi, Talat Aydemir’in 56 yıl önceki başarısız darbe girişiminden sonra da askeriye yine Kürtleri hedef almıştı.
AKP’nin huzursuzları Erdoğan’ı alaşağı edebilir mi? Edemezlerse 50’lerdeki Hürriyet Partisi gibi bir oluşuma giderler mi?
23 Haziran, tüm bileşenleriyle Türkiye solunun islamo-faşist 'cumhur'culara darbeyi indirdiği gün olmalıdır. Demirtaş’ın sloganı tüm solcuların sloganı olmalıdır: SENLE DEĞİŞİR – TU DIKARÎ!
1 Mayıs’ın Taksim'de kutlanacağı günler yakın. Yeter ki başta Kürt halkı olmak üzere ülkenin tüm demokratik güçlerinin desteğiyle seçilen yeni yönetimlerin partileri emanete ihanet etmesin.
Türkiye, Avrupa demokrasi standartlarına uysun diye kavga verile dursun, Erdoğan komutasında yeni bir fütuhata hedef olan Avrupa, Osmanlı oyunlarına büyük hızla ayak uyduruyor.
Yarım yüzyıl önce TİP’i tehlikeli ve en büyük hasım ilan etmiş olan CHP, bugün seçim başarısını borçlu olduğu HDP’yi karşıya alma ya da dışlama yanlışına sürüklenmemelidir.
Belki bunu görmeye bizim ömrümüz yetmeyecek, ama eminim ki bu özür dilendiği gün, evet ancak o gün, Türkiye’de çok şey gerçekten değişmeye başlayacak…
Türk Devleti’nin Armenofobi, Assirofobi, Grekofobi, Kürdofobi, velhasıl Yahudiler de dahil tüm Türk ve Müslüman olmayan halklara karşı Zenofobi’den kaynaklanan terörü unutulmasın.
24 Nisan yaklaşırken çileden çıkıp yedi düvele meydan okuyan 'nevroz' despotlarda, Newroz’un kutlanacağı 21 Mart yaklaşırken de benzer nevraljik semptomlar hiç eksik olmadı.
İranlı Halkın Mücahitleri 'terör örgütleri' listesinden çıkartılmışsa Kürt halkının mücahitleri bunu daha fazla hak etmiştir. Listeye bazı örgütler konacaksa, bunlar AKP ve MHP’dir.
Yunan anti-faşist mücadelesinin militanı ve cunta sonrasının kültür bakanı ünlü sanatçıyı 25. ölüm yıldönümünde 47 yıl önce Paris’te bana verdiği bir şifreyle anıyorum: Never on Sunday!
Belçika nüfusunun, yüzölçümünün ve ekonomisinin yarısından fazlasını elinde bulunduran kuzeydeki Flaman bölgesi kendi bağımsızlığının ön aşaması olan konfederal bir yapıyı dayatabilir.
Düzen karşıtı tüm parti ve grupların, seçmenlerini Cumhur İttifakı diktasını sarsacak, Millet İttifakı’nın seçim sonrası kaypaklıklarına da set çekecek tercihlere yönlendirmesi gerekir.
İki örgüt bundan 38 yıl önce, Avrupa başkentinde 12 Eylül faşizmine karşı tüm demokrasi güçlerinin ortak mücadele kararlılığını haykırmışlardı.
Demirtaş’ı Nobel ödülüne aday gösteren insan hakları savunucusu Hammarberg, 1972’den beri her daim Türkiye halklarıyla dayanışma içinde olmuştur.
Erdoğan ve İslamcıların bugünkü ABD emperyalizmi karşıtlığı takiyyeciliklerinin şanındandır. Hele bir Suriye Kürt halkını Tayyip zulmüyle karşı karşıya bıraksın, Trump’tan büyük dost olmaz!
Düzen karşıtı partiler sadece belediye yönetimlerini kazanmak için değil, Ortadoğu halklarının özgürlük ve barış içinde yaşama mücadelesine destek için de güç birliğinde olmalıdır.
Hrant Dink’in asıl katili olan Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesi ise ülkemizin gerçek aydınları, demokrasi savunucuları için bir karabasan olmaya devam ediyor.
Büyük ozanımızın adını ve şiirlerini kendi propagandası için istismar eden Tayyip’in gerçek yüzü Akpınar, Gezen, Çakır ve Aziz’e saldırılarında tüm çirkinliğiyle ortaya çıkmaktadır.
CHP’nin yerine getiremediği ana muhalefet misyonunu uğradığı tüm zorluklara rağmen fiilen yürüten HDP’yi bu yerel seçimlerde desteklemek demokrasi ve özgürlüklerden yana herkesin görevidir.
50’lerin İleri Jön Türkler'i de bir zamanların Jön Türkler’inin kurbanı olmuşlardı. Tıpkı, HDP’nin ve tüm demokratların demokrasi vaadiyle gelen Tayyip ve bendelerinin hedefi olması gibi...
Ermenilerin, Pontüslülerin, Asurilerin, Kürtlerin, Yahudilerin, Alevilerin ve bilcümle solcuların acımasızca kırımının hesaplaşması ne zaman?
66 yıl önce İleri Jön Türkler Birliği’ni oluşturan sürgünlere ve Türkiye’deki bağlantılarına dönemin Amerikancı DP iktidarı nasıl alçakça saldırmıştı?
Türkiye 68’inin belirgin özelliği açıkça anti-emperyalist ve anti-kapitalist bir isyan olması, sol düşünceye ve örgütlenmelere yeni bir ivme kazandırmasıydı.
İzmir'de Türkiye İşçi Partisi'ni örgütleme mücadelesi verdiğimiz 1962'de TİP Ankara İl Başkanı olan Fukara Tahir'i ben de yakından tanımak olanağı bulmuştum.
Kavga sonucu ne olursa olsun, Avrupa başkentinde AB ve NATO’nun kabus gibi duran karargâh binaları mega-camilerle barış içinde birlikte yaşamaya devam eder.
AB ve Avrupa Konseyi, insan hakları ne denli çiğnenirse çiğnensin, Türkiye despotlarıyla ilişkiyi sürdürmenin bir çaresini mutlaka bulur.
KKTC’nin kuruluşunu bir halkın kendi yazgısını belirleme olarak kutsayan Türkiye partileri Rojava’daki PYD/YPG’ye hangi hakla düşmanlık ediyor?
Marksist Belçika İşçi Partisi’nin ve Yeşiller'in partisi Ecolo’nun yerel seçimlerdeki yükselişi gelecek Mayıs’ta yapılacak parlamento seçimlerinin büyük sürprizlere gebe olduğunu gösteriyor.
Türkiye'nin en eski gazetesinin yüzyıllık geçmişini Tayyip'e tapınmanın seccadesi haline getirenlerden daha başka ne beklenir?
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.