binlerce mahkûm ailesi, bu tasarıyı bekliyor, yakınlarına kavuşmayı umut ediyor. önümüzde birkaç ay varken, muhalefetin bu konuda meclis’e hazırlıklı gitmesini ummak hakkımız bence.
davutoğlu’nun, başbakanlığı döneminde pekiştirdiği uluslararası siyaset çizgisini rusya’nın benimsemediği malum; rus uçağı onun döneminde düşürülmüştü. ama bence mesele bu da değil.
bugün türkiye, islam’la ilgili tartışmaların en cılız olduğu ülkelerden biriyse bunun sebepleri arasında, o cinayetlerin, düşünen birçok inançlı insanı susturmuş olması da var.
iki tarafın, özellikle de akp’nin güncel tutumlarında bu ihtimalin belirtilerini görmüyoruz. iki taraf açısından da masaya elini güçlendirerek oturma ihtiyacı etkili.
ırkçı saldırılar, esas olarak emekçi kesimler tarafından yürütülüyor ve ama sermayenin işini kolaylaştırıyor.
zenginlerin muaf olacağı, yoksul gençlerin askerlik yapacağı, iktidarın onların arasında da kendi politikalarına uygun bulduklarını tercih edeceği bir sistem kurulduğu sonucuna varıyorum.
istanbul seçimi uzun bir sonun başlangıcı ama ta kendisi değil. akp bitmedi, seçmeninin başka bir partiye oy vermiş olması bittiği anlamına gelmiyor,
bugün emek sömürüsü halka 'ekonomi' başlığı altında sunuluyor. egemen siyaset ve medya, işsizlikten, yoksulluktan değil, 'iş dünyası' denilen sermayenin ihtiyaçlarından söz ediyor.
imamoğlu’nun başarısının akp karşıtlığı üzerine kurulu olduğuna şüphe yok. ama bunun sol siyasetin başarısı olarak görmek doğru değil bence.
yine kürt hareketinin, türkiye muhalefetinin önemli bir kısmına, oy verebilecekleri bir parti ve tek adam’ı sarsan bir lider sunduğunu da hatırlamak gerek.
muhalif olmak kimliklerden bir kimlikse, duruş son derece kullanışlı tabii. afili bile demek mümkün!
imamoğlu’nun, yarın öbür gün bizi mahcup etmeyeceğine ilişkin herhangi bir garanti var mı? bir kişiyi, bayraklaştırmadan savunmak, yalnızca gerçeği söyleyerek siyaset yapmak mümkün değil mi?
Düzkan'ın tahliyesini kızı sosyal medyadan duyurdu.
Ayşe Düzkan ve Füsun Üstel’i cezaevinde ziyaret eden CHP Milletvekili Çakırözer, ‘Artık yasalarda reform, zihniyette devrim gerekiyor’ dedi.
Bakırköy Cezaevi'nden çıkan Artı Gerçek yazarı gazeteci Ayşe Düzkan’ın, 30 saat içerisinde Eskişehir Açık Cezaevi’ne götürülmesi bekleniyor.
İnfaz Hakimliğinin kararının ardından avukatlarının Düzkan'ın açık cezaevine sevk edilmesi için gerekli başvuruları yapması bekleniyor.
Açık cezaevine sevk edilmesi gereken tutuklu gazeteci Ayşe Düzkan’ın özgürlüğünü isteyen kadınlar, 'İsimlerini sayamadığımız nice kadını dışarıda, burada, yanımızda istiyoruz' dedi.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinden, açık cezaevine sevkini isteyen gazeteci Ayşe Düzkan'ın başvurularına yanıt verilmiyor.
sermaye, demokratik hakların kısıtlanmasını umursamaz. ama siyasi alternatif arayışı da var tabii. ekrem imamoğlu’nun başına ne gelirse gelsin bu arayışın cevaplarından biri olacağı aşikâr.
lütfen unutmayın; bu ülkede sizinle benzer şeyler düşündüğü için, sizin karşısında durduğunuz düzen yüzünden hapiste olan insanlar var.
burada bir ayı devirdim, kendi tercihimle tek kişilik bir odada kalıyorum; hücre denen bir yer. kaç adım olduğunu saymadım...
yol arkadaşını kollamak, yalnız kalınca insanın başına üşüşen muhasebeler, rüya görmek, hayal kurmak ve sırrını çözemediğim bir özgürlük duygusu var.
Gazeteci Ayşe Düzkan'ın kızı Haziran Düzkan, cezaevine konulan annesini ziyaret etti.
DİSK Basın-İş, geçtiğimiz gün cezaevine giren gazeteci Ayşe Düzkan'ın, Yeni Yaşam gazetesindeki köşesini, özgürlüğüne kavuşana kadar boş bırakmayacaklarını açıkladı.
halkın haber alma hakkı için cezaevinde bulunan bir gazeteciyi mutlu etmek, belki bir dost edinmek için onların da halini hatırını sorar mısınız?
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin 'Nöbetçi Genel Yönetmenliği' kampanyasına katıldığı için hapis cezasına çarptırılan Ayşe Düzkan bugün cezaevine girdi.
abd’nin suriye’den çekilmesinin, kürtleri bir katliamla yüz yüze getirmesi ihtimali karşısında bir şeyler yapmaya çalışanları anlamamak olmaz. ama yöntemlerin gerçekçi ve adil olması önemli.
ama onların konuşturulması ideolojik hegemonyayla ilgili, kendinden olmayana kendi sözünü söyleterek kurulan hegemonya. dengeler değişir değişmez yıkılacak kâğıttan bir şato.
intikam ya da adalet, canı yananların içini soğutur, bir daha benzer şeyler yapmaya yeltenenlerin iki kez düşünmesine yol açar. ama katliamları engellemek çok daha başka şeyler gerektiriyor.
sarah jessica parker’ın kendi adını verdiği bir markadan yayınlanacak bir kitabın tanıtımı için böyle bir çekim yapması, günümüz gazetecilik dünyasında yadırganmayacak bir durum.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.