"Finn’in Oteli", James Joyce’un dil konusundaki ilgisini görünür kılar. Metin boyunca Joyce’un kelime oyunları, gönderme ve çok katmanlı ifadeleriyle süslenmiş oyunbaz dil açıkça belirgin bir hâl alır.
Genç şiir bize gelecekten geliyor. Olasılıkları zenginleştiriyor, ruhun atomlarına ulaşıyor. Böylece biz bütünü görüyor, yeniden şekilleniyoruz.
'Şu An Saat Kaç' kitabındaki ‘Huzurevi’ ve ‘Garage Sale’i okuduktan sonra anlatımındaki sadeliğe aldanıp, sayfaları çevirmekte hiç acele etmedim... İlk kitabından sonra sadece öykü dünyasını değil yaşadığı yeri de değiştiren Halil Yörükoğlu'nda şimdi söz.
Sally Rooney, İntermezzo’da yarattığı derinlikli karakterler eşliğinde, bir aile hikayesinin yanı sıra marazi ilişkiler ağını da, zaman zaman bilinç akışı tekniği kullanarak anlatıyor ve sürükleyici bir metin ortaya koyuyor.
Yıllarca üstlendiği sabır taşlığı görevini kocasına devreden bir kadının hikayesi Sabır Taşı. Tarafların birbirine karıştığı, savaşın hiç bitmediği, kendi arkadaşlarınca vurulan bir adamın, karısının hayatını baştan sona gözden geçirmesinin hikayesi.
Süreyya Evren'in yeni kitabı "Sanat ve Anlamın İnşası"ndan eserleri 40'tan fazla dile çevrilen B. Traven imzalı "Köprü"ye kadar beş yeni eserle haftanın öne çıkan kitapları...
Görüyoruz, Duyuyoruz, Sabiha Sertel’in toplumsal sorunlara dair cesur bakışını bir kez daha hatırlatırken, Türkiye’nin siyasi ve sosyal yapısına, bu yapının ve bugün hâlâ devam eden sorunlarının nasıl oluştuğuna dair bir perspektif sunuyor.
Bu hafta yazdıklarıyla geç tanıştığıma hayıflandığım ama verdiği yanıtlara bakınca da çok umutlandığım, Eşya, Efkar ve Çiçekler (SRC Yayınları) kitabını okurken kalemini daha pek çok türde oynatacağından emin olduğum Melisa Yılmaz var karşınızda...
Ali İpek'in İletişim Yayınları etiketiyle çıkan yeni romanı General Şıvasko'dan Reşad Ekrem Koçu'nun İstanbul'un Sahipleri eserine kadar 7 yeni kitap ile haftanın öne çıkanları...
Atilla İlhan Edebiyat Ödülleri sahiplerine takdim edildi. Bu yıl ödüllere, şiir dalında 48, roman dalında ise 82 eserle başvuru yapıldı.
'Erkeksiz Kadınlar’ın İranlı yazarı Parsipur, her bir karakterde hem dönemin İran’ını, hem de böyle bir dönemde bu coğrafyada kadın olmanın ne menem bir şey olduğunu alegorik bir dille, sündürmeden anlatıyor.
Graeber ve Wengrow, ‘Her Şeyin Şafağı'nda, insanlığın hikayesini anlatırken, önemli eserlerden de bahsediyorlar ve bunların işaret ettiği hikayelere dair bir okuma yürütüyorlar. Tarihin bilinen hikayesinin kimi yerlerini taşlayarak yeniden yorumluyorlar.
Eleştiri diye tanımlanan kavram özellikle özne genç bir kadınsa -ki burada örnek Sally Rooney- eleştiriden çıkıp küçümsemeye, kale almamaya varıp içselleştirilmiş bir kadın düşmanlığına dönüşebiliyor.
Serkan Öngel’in şiirlerinde kendisi var... Kişisel deneyimini, duygu durumlarını şiirle, yani dilin o “yıldızlı argosu”yla paylaşırken okur olarak bizi de alttan alta kişiselliğimizle, kişisel yaşantımızın zulasındaki sırlarımızla yüz yüze getiriyor.
Futbolla edebiyat ne alaka önyargısının kuburuna düşmeme ramak kala daldım kitaba. “Ben ben” diye kafanızı şişirmeden öyle bir yazmış ki Metin Hoca, kitabın adına yakışır bir çıplaklık ve yalınlık hemen sarıp sarmalıyor sizi.
Deleuze ve Sanat, sadece Deleuze’ün felsefesine ilgi duyanlar için değil, sanatın düşünsel ve toplumsal boyutlarını sorgulayan herkes için değerli bir kaynak niteliğindedir.
Özlem Şan'ın ilk romanı "Şugar", Parma Kitap'tan çıktı. Romanın baş karakterlerinden Alis’in ayakta ve hayatta kalma mücadelesi, neşesi, kendi evrenlerindeki dayanışma duygusu ve ortak dertleri okunmaya değer. Gerisini Özlem’in ağzından dinleyelim.
“Hasret Dersleri”, ilk kitabı 1987’de yayımlanan Engin Turgut'un okurla buluşan on beşinci yapıtı... Anlamı çağrışımlarla taşırarak “hayal dersleri” gibi de okunabilecek “Hasret Dersleri” yüz betikten, her betikse beş dize, bizce “dizecikten” oluşuyor.
Figen Şakacı'nın İletişim Yayınları etiketiyle çıkan romanı "HınçAhınç"tan Usama Maksidi'nin Ortadoğu'daki mezhepçilik olgusunu modernizmin bir sonucu olarak ele aldığı "Mezhepçilik Kültürü" çalışmasına kadar 8 yeni kitap ile haftanın öne çıkan kitapları.
Küçük Prens'in nadir bulunan bir karbon dizgisi satışa çıkıyor. Türünün sadece üç örneğinden biri olan bu versiyonda Antoine de Saint-Exupéry'nin el yazısı notları ve düzeltmeleri ile sevilen öykünün en ünlü satırlarından biri ilk kez yer alıyor.
İyi bir öykü evreninde okur aynı zamanda dinleyicidir; sözcüklerle bestelenen müziğe kapılır, yaratılan atmosferin havasını koklar, karakterlerle satır satır oturup kalkarsınız. Cabir Özyıldız, öykülerinin her birinde saydığım adreslere giriyor...
Siyaset kuramcısı Michael Hardt'ın Otonom Yayıncılık'tan çıkan son çalışması "Yıkıcı Yetmişler"den Terry Eagleton'ın modernliğin başlangıcından günümüze kültürün serüvenini anlattığı "Kültür" adlı kitabına kadar yedi yeni eserle haftanın öne çıkanları...
Z kuşağı sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde kitaplarla ilgili ve en büyük okur kitlesini oluşturuyor. Her şeyin olduğu gibi kitapların da geleceğine Z kuşağı karar verecek.
Fatma Nur Kaptanoğlu'nun kahramanı Bilge, umarım kulaklarında yankılanan bip seslerinin izinden kurtulup hayatına devam edebilir...İnsan, evinin açtığı yarayı iyileştiremese de, onunla yaşamayı, hatta onunla eğlenmeyi öğrenir. Önünde sonunda büyür yani.
Ranciére, “Sanatın Yolculukları” isimli eserde yer alan metinlerde sanatın tiyatro, mimarlık, müzik, tasarım, felsefe, estetik gibi kavramlarla ilişkisini incelerken, aynı zamanda iktidar ve onun temsilleriyle olan bağının da izini sürüyor.
Harry Potter'ın yazarı J.K Rowling, Fethiye'ye tatile geldi. Rowling 150 milyon dolar değerindeki lüks yatıyla mavi tura çıktı.
Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi'nin 2019'dan bu yana düzenlediği kitap şenliği 6'ncı yılını yayınevleri, yazarlar ve okurları bir araya getirdiği etkinliklerle kutluyor. Şenlik bu yıl 18-27 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek.
David Graeber ve David Wengrow imzalı araştırma 'Her Şeyin Şafağı'ndan insan ilişkilerine cinsiyet ve sınıf perspektiflerinden baktığı romanlarıyla ses getiren Sally Rooney'nin yeni eseri Intermezzo'ya kadar dokuz yeni kitapla haftanın öne çıkanları...
Bu köşede sadece ilk kitapla gözüme çarpanlar değil, her yazdıklarıyla ilk kitap heyecanı duyduğunu belli eden yazarlar da konuğum olacak. Öyle ya birbirimizi anlamak, meramımızı anlatmak için kullanmayacaksak bu bereketli dilimiz neye yarar?
Selja Ahava’nın 'Böcekleri Seven Kadın' başlıklı romanı insanın doğayla olan ilişkisini merkezine alan, lirik anlatımı ve doğaya atfettiği değerle dikkat çeken bir metin.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.