Teknoloji, sanallık, bilgisayarlar, tuşlar mesleğe egemen olur gibi. Ama biçim ne olursa olsun, haberciliğin derdi yüzyıllardır aynı. Geleceğe bakalım.
Trump iktidara geldiğinden bu yana 19 gazeteci gözaltına alındı, 12 gazetecinin malzemesine el konuldu, 11 gazeteci fiziki saldırıya uğradı, 4 gazeteci sınırdan içeri sokulmadı.
Faşizm yalan üzerine kurulu. Faşist rejimler, gerçeği, yani özgürlüğü, bağımsızlığı ve demokrasiyi karartmak için medyayı kullanmak ister. Ama sonra…
Mevcut iktidar geç de olsa bir eksiğini saptadı: Kültürel hegemonyamızı kuramadık! Doğru. Kültürel iktidar, siyasi zorbalıkla, para ile, üç kağıtla kurulamıyor.
Yurttaşları ideolojik olarak iktidar yanlısı yapmak için ikna etmek gerekir. Hakikat bunu yapamıyorsa, yalanla yapmak lazım. Bu ihtiyacı karşılamak için de iktidar, Yalan Haber üretir.
Hakikat ile Hakikatin Resmi arasında dağlarca fark hatta dev bir tenakuz var. Görsellik ve Yalan, Hakikati nereye kadar nasıl perdeleyebilir? Unutulmasın: Gerçek kalır, resim silinir!
Saray medyası 25 gün boyunca Adalet Yürüyüşünü ya gizlemeye kalktı ya da kara çaldı. Sanki yurttaş sadece Akit okuyor ve sadece aHaber izliyor.
Orta Asya Türk efsanelerine filan meraklıdır. Bir türlü istediği konuma gelemedi: İktidara hayran, ama iktidar ona pek yüz vermiyor. Tehlikeli, biraz da patetik!
Büyük Birader’in ağzından çıkanı yazınca haber sanılıyor. Halbuki gazetecilik, eğmeden bükmeden gerçeği aktarmak. Kamu çıkarı için. Çok sorun var meslekte çok. Keşke onlarla uğraşabilsek.
İngiltere'de Jeremy rüzgarları esiyor. Shelley görseydi sevinirdi. Orwell de herhalde sırıtırdı. Devasa bir canlı gibi kımıldamaya başladı orada bir şeyler. Burada yürürken adalet...
Taraf’ın Genel Yayın Yönetmeninin savunması kamuoyunda ve meslek çevrelerinde tartışma yarattı. Altan, İddia Makamının suçlamalarını çok iyi çürüttü ama…
Arkana medya desteği alınca, iktidarla ilişkilerini de ‘’dengeli’’(!) tutunca çok popüler olabiliyorsun bu diyarda.
Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2 ayda oluşturduğu partisiyle seçimlerde olağanüstü bir başarı kazandı. Nedir bu başarının sırrı? Hem sağcı hem solcu olmak mümkün mü?
Siyasetin Rock Cephesi olarak da adlandırılabilecek son CD’sinde Roger Waters, galiba sahildeki Alan bebekten, bizim hapisteki gazetecilerden, Cizre ve Sur’dan sözediyor.
Mezhep temelli diplomasi çöktü, geçmişteki diplomasinin değeri anlaşıldı, günü birlik mali çıkara dayalı dış politika ofsayda düştü, Riyad'la Doha arasında seçeneksiz kaldı.
Onlar elde silah YPG saflarında IŞİD'e karşı savaşıyor. Milliyetçilik hakaretlerle saldırıyor, çünkü bu çocuklar konum, tutum ve hatta cenazeleriyle, Türk milliyetçiliğinin ezberini bozuyor.
Sovyet Devrimi 100 yaşında. Hala konuşuluyor, hala tartışılıyor. Ne göklere çıkarıp ajitasyon-propaganda yapacak halimiz var, ne de bir kalemde silip geçebiliriz Bolşevik Devrimini.
Aşırı-sağ, milliyetçilik, popülizm artık sadece siyaset dünyasının değil akademiyle medyanın da sinirli bir uğraş konusu haline gelmeye başladı.
Kırsal dille deryasal işler pek olmuyor. Aslında 1071’den beri Geçiş Dönemi yaşıyoruz ama bir türlü bir yere geçemediğimiz için şimdi bir daha geçmek istiyoruz Yeni Türkiye’ye.
Sırbistan’ın başkenti Belgrad, meşum Osmanlı mirasçısı ve NATO mağduru olarak, Balkanlarda mürdüm eriği boğma rakısı, dev çınar ağaçları ve Tuna nehri ile ayakta duruyor.
Medya eleştirmeni Ragıp Duran, günümüz medyasının içinde bulunduğu durumu ve dilini değerlendirdi.
Türk diplomasi tarihinde bugünkünden daha başarısız bir ikili görüşme henüz kayıtlara geçmedi. Sıfıra sıfır, elde var sıfır. Üstelik neredeyse her şey günlerce önce belliydi.
Erdoğan Tek Adam olmak istiyor. Ama bu arada Yalnız Adam olma riski de giderek büyüyor.
İnsanla kent arasında özel ilişkiler kurulur bazen. Doğduğun kent, üniversite okuduğun kent, ilk aşık olduğun kent, çocuğunun doğduğu kent, kütüğünün bulunduğu yani babanın kenti...
16. kez düzenlenen Arras kitap fuarında Türkiye'nin edebiyatı ve siyasi durumu tartışıldı. Dışarıdan bakanlar Türkiye'yi pek öyle bizim gibi görmüyor...
Yerleşik düzenin korkulu düşmanı/ bizim çalışma arkadaşımız
Cumhurbaşkanlığı birinci tur oylama sonuçları, geleneksel sağ ve geleneksel solun yenilgisini ilan ederken, aşırı sağın yükselişine rağmen yeni solun umut olmaya devam ettiğini gösterdi.
Trump, Erdoğan'ı tebrik etti, ama Beyaz Saray sonra açıkladı ki, bu tebrik telefonu ABD'nin referandum sonuçlarını onayladığı anlamına gelmiyor. Sehven kutlama.
Pulitzer Ödüllerini, Panama Belgelerini yazmam lazımdı aslında. Sonra Cumhuriyet ve Zaman gazetelerine yönelik trajik ve sürrealist iddianameleri deşmek gerekiyordu. Olmadı maalesef, çünkü…
İktidarın Titanic’inden son karelere benziyor manzara. Üstelik orkestra filan da yok…Panik, kızgınlık, hışım, hakaret… Eski dostlar düşman olmuş.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.