Keyfiliğin en büyük panzehiri kuraldır, kaidedir, haktır, hukuktur. Bunca baskı, bunca saçmalık, hukuktan korktukları için başımıza geliyor.
1913 Cezayir doğumlu Camus, edebi eserlerinin yanı sıra iyi bir gazeteciydi. 68 dile çevrildi, Fransızca kitapları 24 milyon sattı. Bir özel sayı ve kızı anlatıyor...
44 yıl önce öğrenciler üniversiteyi işgal ederek ayaklanmayı başlattı. Onlarca genç öldürüldü, yaralandı. Ama artık yarı-resmi bir bayram 17 Kasım.
Paradise Papers bir çok açılıma aracı oldu: Vergi, kapitalizm, zenginler tartışmaları başladı. Yasal nedir, hukuki nedir, kaçakçılık nedir soruları gündemde.
Geçen akşam 58. Uluslararası Selanik Festivalinde Kazım Öz'ün ''Zer'' filmini izledik. Tıklım tıklım dolu bir salon ve bir saatlik tartışma.
Adaletsizliğin, kaçakçılığın küreselleştiği bir dönemde gazetecilik de kaçınılmaz olarak küreselleşti. Birlikten güç doğdu bir de sıkı habercilik!
Hürriyet, Başbakan Yıldırım’ın oğullarının da adının geçtiği ‘’Paradise Papers’’ skandalı haberinde Türk vergi kaçakçılarından hiç söz etmedi. Neden acaba?
Bellek-Sonrası kavramından yola çıkarak geçmiş şiddet ve acıların gelecek kuşaklara devrolduğu bir dönemde, eski ve yeni şiddetle nasıl başa çıkacağız?
İçeride dışarıda sıkışmış durumda. Tecride gidiyor malum kişi. O kadar ki kendi partisindekilere bile söz geçiremez oldu. İnkitalar çok uzun sürmez değil mi?
Ragıp Duran, İsmail Küçükkaya'ya 'listeyi açıklamazsan yalancısın' diyen Melih Altınok'un tavrını eleştirdi.
Sürüden ayrılanı kurt kapar deyimi insanlar için değil koyunlar için geçerli. Kara bile olsa koyun olmak matah değil. Düzene ve çoğunluğa karşı çıkabilmek…
Nereden nereye? Kore, NATO, stratejik ittifak derken şimdi Kürtleri destekleyen, Sarraf’ı itirafçılığa zorlayan ABD…
Suya yazmadığınızı gösterir okur size. Tepki verir, destekler ya da kınar, iki satırın bile önemi büyük. İnternet sayesinde artık okur daha hızlı, daha aktif.
Sıradan ve aslında nazik bir protestoydu sadece. Ama karşı taraf öyle bir gocundu öyle bir saldırdı ki... Anladık o zaman ne büyük hezimetmiş meğerse.
Sağcı İspanyol merkezi hükümeti, ülkesi ve kendi geleceği hakkında görüş belirtmek için sandığa giden Katalanlara polis şiddetiyle cevap verebildi. Eeee?
Irak Kürdistan'ındaki referandum bir turnesol kağıdı gibi, kimin solcu kimin Türk olduğunu gösterdi. Devletçi ve milliyetçi isen solcu olabilir misin?
Türk egemen medyasının Irak’ta da olsa ‘Kürdistan’ sözcüğüne allerjisi var. Bir de hakimden önce karar verip açıklama hastalığı ama bu sefer fena gol yediler!
ABD'de konuşmacı dedi ki, ''Batı'da eğitim almış olanlar gönüllü ajan ve adanmış havariler olarak ülkeye dönüyor''. Klostrofobik, ego-mazo ve bilgisiz bir saptama.
Nereden çıktı şimdi bu chanson/edebiyat merakı demeyin. Daha doğrusu benzeşmeler, yakınlaşmalar, paralellikler merakı…
Özgür Gündem Gazetesi'ne destek amacıyla nöbetçi yayın yönetmenliği yapan Ayşe Düzkan ve Ragıp Duruşması 16 Ocak 2018'e ertelendi.
Sonbahar... Dökülen yapraklar... Kırık aşklar... Melankoli... Eylül (Septembre) aslında 7. ay demek, Roma takvimine göre. Çok kötü şeyler oldu oysa ki
Ali Sirmen, Türkiye’nin son 60 yıllık siyaset ve gazetecilik macerasını anlatırken, Kemalizm’den ve devletçilikten malül… Gazete içindeki çelişkiler de ideolojik değil kişisel mi?
Bir doktora tezine göz atınca, üniversitemiz göz kamaştırıyor hatta kör ediyor insanı. Sağır-dilsiz hale de geldik. Milliyetçilik/devletçilik ne kötü!
Şiraze, Zıvana, Aks, Kolon, Piston... hepsi kaydı. Fevkalade günler çok şükür... Bu arada Milli Takım yenildi ya, sor bir bakalım niye acaba?
Bütün dünyada televizyonların en çok reyting alan programları diziler. Bu yapımlar gerçek hayatı mı yansıtıyor yoksa izleyicinin rüyasındaki yaşamı mı? Konu derin ve karmaşık ama…
Artı Gerçek/Artı TV yeni yayın dönem toplantısı için Köln'deyiz. Yemek içmek önemli ama daha önemli şeyler de var...
Cep telefonları gazeteciliği, okuru nasıl etkiliyor, düşünce ve tutumlarımızı nasıl değiştiriyor? Bir de yapay zeka ve robotlar meselesi çok konuşuluyor. İnsanoğlu insanlıktan mı çıkıyor?
Canard Enchainé her sayısında bir 'Neredeyse Hayali Bir Söyleşi' yayınlar. Biz de, Abdülhamid döneminden bu yana gazetecilik yapmış bir büyüğümüzle matbuat meselelerini konuştuk:
Akademisyenler ve gazeteciler, Yalan Haber salgınına karşı yeni çareler üretmekle meşgul. Haber Doğrulama siteleri galiba yetersiz. Şimdi moda, bilgisayar oyunları.
Cumhuriyet yönetimi, gazetenin genel yayın politikasına ve temel ilkelerine uymadığı için Nuray Mert’le yollarını ayırdı. Çok gürültü çıktı bu konuda. Halbuki…
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.